Skip Navigation LinksNews
Tüm Haberleri Göster

DAÜ DR. FAZIL KÜÇÜK TIP FAKÜLTESİ, SAĞLIK BAKANLIĞI VE LEFKOŞA BELEDİYESİ’NDEN KANSERE KARŞI FARKINDALIK ETKİNLİĞİ

DAÜ DR. FAZIL KÜÇÜK TIP FAKÜLTESİ, SAĞLIK BAKANLIĞI VE LEFKOŞA BELEDİYESİ’NDEN KANSERE KARŞI FARKINDALIK ETKİNLİĞİ
Yayınlanma Tarihi: 1 Nisan 2019, Pazartesi

DAÜ DR. FAZIL KÜÇÜK TIP FAKÜLTESİ, SAĞLIK BAKANLIĞI VE LEFKOŞA BELEDİYESİ'NDEN KANSERE KARŞI FARKINDALIK ETKİNLİĞİ

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı ve Lefkoşa Belediyesi işbirliği ile düzenlenen "Kansere Karşı Farkındalık Sempozyumu", 28 Mart 2019 Perşembe günü, saat 17:30'da, Lefkoşa Bedesten'de yapıldı. Sempozyumun açılış konuşmalarını Lefkoşa Belediyesi Belediye Başkanı Sn. Mehmet Harmancı ve Sağlık Bakanı Dr. Filiz Besim gerçekleştirdi.

Açılış konuşmalarının ardından sempozyuma geçildi. Sempozyum kapsamında DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora, Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Bor,  DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Bülent Sezgin, DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm. Psikolog Naife Sevdalı Zaim ve Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği Başkanı Dr. Dyt. Ayşe Okan tarafından sunumlar gerçekleştirildi.

 

"Erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır"

Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora konuşmasında, erken teşhisin kanser hastalığının tanı ve tedavisindeki önemini vurguladı. Özellikle kandınlarda sık rastlanan bir kanser türü olan meme kanserinin belirti ve risk faktörlerine değinen Gökçora, meme kanserinde doğru bilinen yanlışlar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 


"Düşük şiddette iyonlaştırıcı radyasyon çok düşük kanser riski içermektedir"

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Bor gerçekleştirdiği sunumla radyasyonun yarattığı kanser riski hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Bor, klinik incelemelerde kullanılan radyasyon dozları ve radyasyonla ilgi olarak toplumda doğru bilinen yanlışlara değindi.

 

"Meme kanserinin erken tanısında, kendikendine muayene çok değerlidir"

Program kapsamında sunumunu gerçekleştiren DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Bülent Sezgin, kadınlarda kendine kendine meme muayenesinin nasıl yapılabileceği konusunda hem teorik hem de maket üzerinde pratik olarak katılımcıları bilgilendirdi. Sezgin, kendine kendine ve düzenli bir şekilde meme muayenesi yapılmasının kadınlarda erken teşhise olanak sağladığını vurguladı.

 

"Kanser hastalarına en uygun tedavi hastalığın fiziksel tedavi ve bakımıyla birlikte, psikiyatrik ve psikososyal bakım tedavilerinin de bir ekip olarak bütüncül olarak  sunulmasıyla mümkündür..."

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm. Psikolog Naife Sevdalı Zaim 'Kanser Hastalarında İyilik Hali' konulu sunum gerçekleştirdi. Uzm. Psikolog Zaim, kanser hastalığına yakalanan bireylerin yaşadığı ve yaşayabileceği psikolojik durumları tanımlarken, kanser hastalarında 'iyilik hali' nin oluşabilmesi için gerekli olan bileşenler hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 

"Kanserden korunmak için rengarenk beslenin"

Sempozyumun kapanış sunumunu gerçekleştiren Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği Başkanı Dr. Dyt. Ayşe Okan kanserden korunmada beslenmenin önemini vurgulayarak, günlük hayatta sağlıklı besin tüketebilmek için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

 

Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Yard. Doç. Dr. Bülent Sezgin'in ilgili katılımcılara kendine kendine meme muayenesinin nasıl yapılabileceğini maket üzerinde uygulamalı olarak göstermesinin ardından sempozyum son buldu.



 

Eğitim hayatına 2012-2013 Akademik Yılında başlayan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi'nin verdiği eğitimin uluslararası standartlarda olduğu artık tescillendi.

Ulusal ve uluslararası standartlara tamamen uygun olduğu belgelenen Fakülte'nin uluslararası tanınırlığı olan diploması ise bundan böyle mezunlara yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansı verecek.

Uluslararası alanda Kıbrıs'ın içinde bulunduğu bölgede tıp eğitimine yönelik akreditasyon veren tek kurum olan Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği'nin (TEPDAD), DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ve Marmara Üniversitesi (M.Ü.) Tıp Fakültesi'nin ortak yürüttüğü Uluslararası Tıp Programı'nı akredite etmesinin ardından, DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine mülakat verdi.

Akreditasyon sayesinde DAÜ Tıp Fakültesi'nin uluslararası standartlarda eğitim verdiğinin tescillenmiş olduğunu kaydeden Güzoğlu, akreditasyonla üniversitenin statüsünün daha da güçlendiğini vurguladı. Güzoğlu, “Öğrencilerimiz uluslararası tanınırlığı olan bir diplomaya sahip olacak, yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansını elde edecekler ve uluslararası alanda kariyerlerine devam edebilecekler. Daha önceki mezunlarımızdan da Avrupa ve Amerika'da çalışanlar var ama 2023 itibarıyla United States Medical Licensing Examination (USMLE) gibi sınavlara girmek için akredite bir fakülteden mezun olmak zorunlu hale geldi." dedi.

Güzoğlu, Fakülte'nin artık ÖSYM kılavuzunda “Akredite Tıp Fakültesi" olarak yer aldığını da dile getirdi.

 

“Akreditasyon eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim için önemli"

Akreditasyonun fakültenin eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim anlayışını sürdürmek için önemli olduğunu vurgulayan Güzoğlu, “Çünkü akreditasyon bir kere alındı ve bitti değil... Biz yıllık olarak bu heyete raporlarımızı göndermeye devam edeceğiz, belirli aralıklarla fakülteyi ziyaret edecekler ve şartları hâlâ sağlayıp, sağlamadığımızı kontrol edecekler. Dolayısıyla eğitim kalitemizi belirli standartlara oturtup güvence altına aldık, sürekli olarak eğitim kalitemizi çağın gereklerine uygun olarak yeniliyoruz anlamına geliyor" diye konuştu.

DAÜ-MÜ ortak tıp programının Dünya Tıp Fakülteleri Listesinde yer aldığını ve birçok mezunun uluslararası alanda kariyerlerine devam ettiğini de dile getiren Güzoğlu, şunları söyledi:

“Ayrıca fakültemizin KKTC'de ilk uluslararası tıp akreditasyona sahip tıp programı ve Türkiye'de ilk akredite ortak tıp programı olmasının gururunu yaşıyoruz. Bu fakültemizin sadece bölgesel değil küresel düzeyde de rekabetçi bir eğitim kurumu olduğunu gösteriyor."

 

Akreditasyon süreci…

İlk mezunlarını verdikleri 2018 yılı itibarıyla akreditasyon sürecine başladıklarını söyleyen Güzoğlu, uzun ve titiz bir çalışma gerektirdiği için pandeminin de araya girmesiyle sürecin uzadığını anlattı. Akreditasyon yolunda öğrenciler ve hocalarıyla birlikte özveriyle çalıştıklarını söyleyen Güzoğlu, TEPDAD tarafından yürütülen süreçte, eğitim programları, akademik ve idari kadrolarının, öğrenci destek hizmetlerinin ve klinik uygulamalarının detaylı şekilde incelendiğini kaydetti.

Güzoğlu, akreditasyon için öncelikle dokuz ana başlıktan oluşan bir değerlendirme raporu sunduklarını, raporun incelenerek kendilerine bazı revizyonlar önerildiğini, bu önerileri titizlikle yerine getirdiklerini anlattı. Ön değerlendirme raporunun onaylanmasının ardından ziyaret basamağına geçildiğini söyleyen Güzoğlu, şunları ifade etti:

“Geçen haftalarda TEPDAD heyeti fakülteyi ziyaret etti, tüm akademik kadroyu eğitim programlarını, öğrenci destek hizmetlerini titizlikle inceledi ve raporda yazılanların tutarlı olduğunu tespit ederek belgeledi. Bunun üzerine UTEAK oy birliği ile programımızın akredite olmasını kararlaştırdı."

Akreditasyon sürecinin kendilerine çok şey kazandırdığını belirten Güzoğlu, “Eğitimin sadece sınıf içi derslerden ibaret olmadığını, öğrenci destek hizmetleri, klinik uygulamalar ve mezuniyet sonrası takibin de büyük önem taşıdığını bir kez daha gördük" dedi.

 

Dersler... Program

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, öğrencilerin üç sene DAÜ'de klinik öncesi dersler aldığını, daha sonraki üç yılda ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı hastanelerde klinik eğitim görerek oradaki olanaklardan yararlandıklarını ve çok fazla hastayla birebir etkileşim içerisinde olduklarını anlattı.

Fakülte programının temel bilimleri ve klinik dersleri öğretmekle sınırlı olmadığını vurgulayan Güzoğlu, öğrencilere liderlik becerileri kazandırmak, hasta merkezli sağlık hizmeti sunmak, hastalarla etkili iletişim kurmak, meslekler arası iş birliği becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak gibi birçok yetkinliği kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Güzoğlu, bilimsel araştırmaları teşvik ettiklerini, daha ilk yıldan itibaren öğrencilerin araştırma projelerine dahil olduğunu belirterek, sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini de kaydetti. Güzoğlu, öğrencilerinin toplum sağlığı ve dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi projelerde aktif görev aldığını söyledi. Güzoğlu ayrıca, ikinci sınıftan itibaren öğrencilerin hastalarla hem kendi kliniklerinde hem de Gazimağusa Devlet Hastanesi'nde karşılaşmasını sağladıklarına da dikkat çekti. Güzoğlu, “Sadece iyi doktorlar değil, topluma duyarlı hekimler yetiştirmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu.

 

Öğrenciler… Mezunlar… 23 ülkeden 230 mezun

Şimdiye kadar 230 civarında mezun verildiğini, mezunların yüzde 30'unun KKTC'den, yüzde 20'sinin Türkiye'den ve yüzde 50'sinin de uluslararası öğrencilerden oluştuğunu belirten Güzoğlu, halihazırda 23 farklı ülkeden mezunları bulunduğunu kaydetti.

Mezun takip sistemini geliştirmeye çalıştıklarını ancak ellerinde mezunlarıyla ilgili gerekli bilgilerin olduğunu anlatan Güzoğlu, hem Kıbrıs'a gelip çeşitli branşlarda çalışan hem de yurt dışında büyük başarılar elde eden mezunları bulunduğunu ve kendileriyle iletişim içerisinde olduklarını vurguladı.

 

Hedefler…

Fakültenin hedeflerinden de bahseden Güzoğlu, yüksek lisans, doktora ve master programı açmayı, uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi, öğrenci değişim programlarını ve bilimsel araştırmaları artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

DAÜ Web Siteleri