Skip Navigation LinksNews
Tüm Haberleri Göster

Otizm A.L.A.R.M. Veriyor

Otizm A.L.A.R.M. Veriyor
Yayınlanma Tarihi: 4 Nisan 2018, Çarşamba

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Umut Altunç, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Dr. Altunç yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Birleşmiş Milletler tarafından 2 Nisan günü ‘Dünya Otizm Farkındalık Günü’ olarak ilan edilmiştir ve bugün nedeniyle özellikle anne-babalara yönelik bilgilendirici yayınlar yapılmaktadır. Otizm, çocukluk çağında ilk belirtileri görülen ve hayat boyu kişiyi etkileyen bir beyin gelişimi bozukluğudur. Son yıllarda genetik alt yapısını aydınlatma açısından umut verici çalışmalar yapılsa da hastalığın nedeni henüz bilinmemektedir. Bazı aşıların bu hastalığın gelişiminde rol oynadığı ileri sürülse de yakın dönemde yapılan çalışmalar bu iddiayı destekleyen herhangi bir bilimsel kanıt göstermemiştir. Hamilelik döneminde annenin Cıva ve Kurşun benzeri ağır metaller ile teması ise bir diğer güncel araştırma konusudur.

Otistik çocuklar kelime anlamına uygun olarak ‘içe dönük’ bir hayat sürdürürler. Genellikle ilk yaşlarda ve sıklıkla erkek çocuklarda ortaya çıkan bu hastalık çok farklı klinik tablolar ile birlikte görülebilir. Bu hastalık grubu otizm spektrum bozukluğu olarak isimlendirilir ve gelişmiş ülkelerin verilerine göre her bin çocuğun altısında bu yelpaze içinden hafif veya ağır derecede belirtiler saptanmaktadır.En erken belirtileri 6. aydan önce başlayabilen Otizme dikkatli gözlemler sonucunda erken tanı konulabilir. Her biri tek başına bir anlam taşımazken belirtilerin pek çoğunun bir arada görülmesi Otizmi düşündürmelidir.

Otizm’in tek tedavi yöntemi ‘Özel Eğitim’ olup, tedavinin başarısı erken tanı ile doğru orantılıdır. Erken tanı ve tedavi ile üniversite okuyup meslek sahibi olan pek çok Otistik birey vardır. Belirtilerin geç fark edilmesi, toplumsal endişe, aile reddi ve geçerliliği olmayan tedavi yöntemleri bu çocukların topluma kazandırılmasına engel olmaktadır. Otizmin belirtilerini sadece ilgili hekim veya çocuk eğitimcilerinin değil, ebeveynlerin de iyi bilmesi gereklidir.

Küçük bir çocukta otizmi düşündüren bazı belirtiler aşağıda sıralanmıştır:

  • Çevresine karşı ilgisizdir.
  • Olaylara ve insanlara tepkisizdir.
  • Genelde tek başınadır.
  • İletişim güçlüğü çeker.
  • Konuşma zorluğu vardır.
  • İnsanlarla temastan kucağa alınmaktan yada sevilmekten hoşlanmaz.
  • Göz teması çok az yada hiç yoktur.
  • Uygunsuz durumlarda gülebilir veya ağlayabilir.
  • Seslere karşı aşırı duyarlı yada duyarsızdır.
  • Objeleri kendi etrafında çevirmek ister.
  • Sürekli aynı oyunları oynar.
  • Herşeyin aynı olmasını ister değişikliklere aşırı tepki verir.
  • Aşırı hareketlilik yada hareketsizlik.
  • Objelere gereksiz yere bağlanır.
  • Bir sebep olmadan strese girer, üzüntü duyar.
  • Motor hareket gelişimi düzensizdir.(Topa vuramaz ama küpleri üst üste dizebilir)
  • Tekrarlayıcı davranışlar yapar.
  • Anlamsız kelimeleri tekrarlar.
  • Ellerini kollarını çırpar, olduğu yerde sallanır, kendi etrafında döner.
  • Tehlikeye karşı duyarsızdır.
  • Acıya karşı duyarsızdır.

Toplumun dikkatini çekmek ve bu konuya olan ilgiyi ve duyarlılığı arttırmak amacıyla bu hastalık yurt dışında A.L.A.R.M  koduyla tanıtılmaktadır. Bu slogan hastalığın da bir özeti gibidir:

  • Autism is prevalent (Otizm sık görülen bir hastalıktır)
  • Listen to parents (Aileleri dinleyin, gözlemlerine önem verin)
  • Act early (Erken harekete geçin, erken tanı çok önemli!)
  • Refer (Hastaları uygun eğitim merkezlerine sevk edin, eğitim çok önemli!)
  • Monitor (Hastaları ve aileleri iyi takip edip destekleyin)

Otizmli bireyleri erken dönemde tanıyabilmek ve onları topluma kazandırabilmek için özellikle  sağlık çalışanlarının, eğitimcilerin ve tüm ebeveynlerin bu ALARM’a kulak vermesi gereklidir.”

 

Eğitim hayatına 2012-2013 Akademik Yılında başlayan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi'nin verdiği eğitimin uluslararası standartlarda olduğu artık tescillendi.

Ulusal ve uluslararası standartlara tamamen uygun olduğu belgelenen Fakülte'nin uluslararası tanınırlığı olan diploması ise bundan böyle mezunlara yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansı verecek.

Uluslararası alanda Kıbrıs'ın içinde bulunduğu bölgede tıp eğitimine yönelik akreditasyon veren tek kurum olan Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği'nin (TEPDAD), DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ve Marmara Üniversitesi (M.Ü.) Tıp Fakültesi'nin ortak yürüttüğü Uluslararası Tıp Programı'nı akredite etmesinin ardından, DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine mülakat verdi.

Akreditasyon sayesinde DAÜ Tıp Fakültesi'nin uluslararası standartlarda eğitim verdiğinin tescillenmiş olduğunu kaydeden Güzoğlu, akreditasyonla üniversitenin statüsünün daha da güçlendiğini vurguladı. Güzoğlu, “Öğrencilerimiz uluslararası tanınırlığı olan bir diplomaya sahip olacak, yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansını elde edecekler ve uluslararası alanda kariyerlerine devam edebilecekler. Daha önceki mezunlarımızdan da Avrupa ve Amerika'da çalışanlar var ama 2023 itibarıyla United States Medical Licensing Examination (USMLE) gibi sınavlara girmek için akredite bir fakülteden mezun olmak zorunlu hale geldi." dedi.

Güzoğlu, Fakülte'nin artık ÖSYM kılavuzunda “Akredite Tıp Fakültesi" olarak yer aldığını da dile getirdi.

 

“Akreditasyon eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim için önemli"

Akreditasyonun fakültenin eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim anlayışını sürdürmek için önemli olduğunu vurgulayan Güzoğlu, “Çünkü akreditasyon bir kere alındı ve bitti değil... Biz yıllık olarak bu heyete raporlarımızı göndermeye devam edeceğiz, belirli aralıklarla fakülteyi ziyaret edecekler ve şartları hâlâ sağlayıp, sağlamadığımızı kontrol edecekler. Dolayısıyla eğitim kalitemizi belirli standartlara oturtup güvence altına aldık, sürekli olarak eğitim kalitemizi çağın gereklerine uygun olarak yeniliyoruz anlamına geliyor" diye konuştu.

DAÜ-MÜ ortak tıp programının Dünya Tıp Fakülteleri Listesinde yer aldığını ve birçok mezunun uluslararası alanda kariyerlerine devam ettiğini de dile getiren Güzoğlu, şunları söyledi:

“Ayrıca fakültemizin KKTC'de ilk uluslararası tıp akreditasyona sahip tıp programı ve Türkiye'de ilk akredite ortak tıp programı olmasının gururunu yaşıyoruz. Bu fakültemizin sadece bölgesel değil küresel düzeyde de rekabetçi bir eğitim kurumu olduğunu gösteriyor."

 

Akreditasyon süreci…

İlk mezunlarını verdikleri 2018 yılı itibarıyla akreditasyon sürecine başladıklarını söyleyen Güzoğlu, uzun ve titiz bir çalışma gerektirdiği için pandeminin de araya girmesiyle sürecin uzadığını anlattı. Akreditasyon yolunda öğrenciler ve hocalarıyla birlikte özveriyle çalıştıklarını söyleyen Güzoğlu, TEPDAD tarafından yürütülen süreçte, eğitim programları, akademik ve idari kadrolarının, öğrenci destek hizmetlerinin ve klinik uygulamalarının detaylı şekilde incelendiğini kaydetti.

Güzoğlu, akreditasyon için öncelikle dokuz ana başlıktan oluşan bir değerlendirme raporu sunduklarını, raporun incelenerek kendilerine bazı revizyonlar önerildiğini, bu önerileri titizlikle yerine getirdiklerini anlattı. Ön değerlendirme raporunun onaylanmasının ardından ziyaret basamağına geçildiğini söyleyen Güzoğlu, şunları ifade etti:

“Geçen haftalarda TEPDAD heyeti fakülteyi ziyaret etti, tüm akademik kadroyu eğitim programlarını, öğrenci destek hizmetlerini titizlikle inceledi ve raporda yazılanların tutarlı olduğunu tespit ederek belgeledi. Bunun üzerine UTEAK oy birliği ile programımızın akredite olmasını kararlaştırdı."

Akreditasyon sürecinin kendilerine çok şey kazandırdığını belirten Güzoğlu, “Eğitimin sadece sınıf içi derslerden ibaret olmadığını, öğrenci destek hizmetleri, klinik uygulamalar ve mezuniyet sonrası takibin de büyük önem taşıdığını bir kez daha gördük" dedi.

 

Dersler... Program

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, öğrencilerin üç sene DAÜ'de klinik öncesi dersler aldığını, daha sonraki üç yılda ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı hastanelerde klinik eğitim görerek oradaki olanaklardan yararlandıklarını ve çok fazla hastayla birebir etkileşim içerisinde olduklarını anlattı.

Fakülte programının temel bilimleri ve klinik dersleri öğretmekle sınırlı olmadığını vurgulayan Güzoğlu, öğrencilere liderlik becerileri kazandırmak, hasta merkezli sağlık hizmeti sunmak, hastalarla etkili iletişim kurmak, meslekler arası iş birliği becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak gibi birçok yetkinliği kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Güzoğlu, bilimsel araştırmaları teşvik ettiklerini, daha ilk yıldan itibaren öğrencilerin araştırma projelerine dahil olduğunu belirterek, sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini de kaydetti. Güzoğlu, öğrencilerinin toplum sağlığı ve dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi projelerde aktif görev aldığını söyledi. Güzoğlu ayrıca, ikinci sınıftan itibaren öğrencilerin hastalarla hem kendi kliniklerinde hem de Gazimağusa Devlet Hastanesi'nde karşılaşmasını sağladıklarına da dikkat çekti. Güzoğlu, “Sadece iyi doktorlar değil, topluma duyarlı hekimler yetiştirmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu.

 

Öğrenciler… Mezunlar… 23 ülkeden 230 mezun

Şimdiye kadar 230 civarında mezun verildiğini, mezunların yüzde 30'unun KKTC'den, yüzde 20'sinin Türkiye'den ve yüzde 50'sinin de uluslararası öğrencilerden oluştuğunu belirten Güzoğlu, halihazırda 23 farklı ülkeden mezunları bulunduğunu kaydetti.

Mezun takip sistemini geliştirmeye çalıştıklarını ancak ellerinde mezunlarıyla ilgili gerekli bilgilerin olduğunu anlatan Güzoğlu, hem Kıbrıs'a gelip çeşitli branşlarda çalışan hem de yurt dışında büyük başarılar elde eden mezunları bulunduğunu ve kendileriyle iletişim içerisinde olduklarını vurguladı.

 

Hedefler…

Fakültenin hedeflerinden de bahseden Güzoğlu, yüksek lisans, doktora ve master programı açmayı, uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi, öğrenci değişim programlarını ve bilimsel araştırmaları artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

DAÜ Web Siteleri