Skip Navigation LinksNews
Tüm Haberleri Göster

DAÜ’den Dünya Aids Günü Nedeniyle Farkındalık Yürüyüşü

DAÜ’den Dünya Aids Günü Nedeniyle Farkındalık Yürüyüşü
Yayınlanma Tarihi: 8 Aralık 2017, Cuma

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı’na bağlı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi tarafından Dünya Sağlık Örgütü “Right to Health – ‘Sağlık Haktır’” sloganı ile 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle ortak sempozyum düzenlenmiştir.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klininik Mikrobiyoloji uzmanlarınca HIV/AIDS’le ilgili temel bilgiler, klinik yaklaşım ve tedaviler ile ilgili seminerler Dr. Emre Vudalı, Dr. Zafer Erdoğmuş ve Dr. Nesil Bayraktar tarafından verilmiştir. KKTC’de HIV/AIDS konularında farkındalık platformlarından biri olan Envision Diversity Derneği’nin temsilcileri Enver Ethemer ve Okan Bullici de HIV/AIDS’le ilgili saha çalışmalarından edindikleri verileri ve önemli mesajları toplumsal bakış açısından yorumlamışlardır.

Öte yandan DAÜ öğrencileri tarafından 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla farkındalık yürüyüşü gerçekleştirildi. 1 Aralık 2017 Cuma günü, saat 16:00’da, DAÜ Atatürk Meydanı’nda toplanan öğrenciler, ellerinde taşıdıkları renkli pankartlarla AIDS’e karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan mesajlarını paylaştılar ve AIDS hastalığına karşı alınması gereken önlemler ile ücretsiz tedaviye erişim konularındaki sloganlarıyla dikkat çektiler. Ardından DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora, 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinliklerine ilişkin basına açıklamalarda bulundu.

Nahide Gökçora

“AIDS’de Erken Tanı Hayat Kurtarıyor”

HIV enfeksiyonlarının dünyada çok önemli bir salgın oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gökçora, “Geçen yılın verilerine göre, günümüze kadar AIDS nedeni ile ölenlerin sayısı yaklaşık 34 milyon ve şu anda da dünyada 36.7 milyon kişi HIV virüsü taşıyor. Geçen yıl 1 milyondan fazla HIV taşıyıcısı hamile kadın, doğacak bebeklerini koruma amacıyla tedavi gördü. HIV insanlığı tehdit eden bir virüs ve korunmak çok kolay. Koruyucu hekimlik ve bilinçlendirme ile HIV virüsünün bulaşmasını engelleyebiliriz. Bizim yapmak istediğimiz, toplumu bu enfeksiyondan nasıl korunulabileceğiyle ilgili bilinçlendirmek. Bir yandan siyasilere etki ederek, bu konuda bütçe ayarlanmasını sağlayıp; daha erken tanı ile daha hızlı ve daha ucuz tedavi yöntemlerine ulaşmayı sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Bütün hastalıklarda olduğu gibi, AIDS’ten korunmada da erken tanının hayat kurtardığına dikkat çeken Prof. Dr. Gökçora, sözlerine şöyle devam etti: “Erken tanı ve etkin bir tedaviyle, hastalar hiç hasta olmamış gibi yaşayabiliyorlar. Ayrım yapmadan dünyadaki tüm insanların sağlığı hakettiğini ve HIV’le mücadelenin ancak etkili, ucuz ve ulaşılabilir sağlıkla önlenebileceğini herkese anlatmak istiyoruz. Bilgi kirliliği açısından internet doğru bir kaynak oluşturmuyor. Bugün Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi ile birlikte düzenlediğimiz sosyolojik ve bilimsel yaklaşımla öğrencilerimizin, yani geleceğin sağlık dağıtan hekimlerinin, gittikleri yerlerde HIV Enfeksiyonun daha erken tanımlanabilmesine, daha doğru tedaviye ulaşılmasını amaçlıyoruz.” Prof. Dr. Gökçora’nın açıklamasının ardından DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğrencileri ve Akademisyenleri, Atatürk Meydanı’ndan üniversite ana giriş kapısına kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün tamamlanmasının ardından etkinlik sona erdi.

 

Eğitim hayatına 2012-2013 Akademik Yılında başlayan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi'nin verdiği eğitimin uluslararası standartlarda olduğu artık tescillendi.

Ulusal ve uluslararası standartlara tamamen uygun olduğu belgelenen Fakülte'nin uluslararası tanınırlığı olan diploması ise bundan böyle mezunlara yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansı verecek.

Uluslararası alanda Kıbrıs'ın içinde bulunduğu bölgede tıp eğitimine yönelik akreditasyon veren tek kurum olan Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği'nin (TEPDAD), DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ve Marmara Üniversitesi (M.Ü.) Tıp Fakültesi'nin ortak yürüttüğü Uluslararası Tıp Programı'nı akredite etmesinin ardından, DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine mülakat verdi.

Akreditasyon sayesinde DAÜ Tıp Fakültesi'nin uluslararası standartlarda eğitim verdiğinin tescillenmiş olduğunu kaydeden Güzoğlu, akreditasyonla üniversitenin statüsünün daha da güçlendiğini vurguladı. Güzoğlu, “Öğrencilerimiz uluslararası tanınırlığı olan bir diplomaya sahip olacak, yurt dışındaki mesleki sınavlara katılma şansını elde edecekler ve uluslararası alanda kariyerlerine devam edebilecekler. Daha önceki mezunlarımızdan da Avrupa ve Amerika'da çalışanlar var ama 2023 itibarıyla United States Medical Licensing Examination (USMLE) gibi sınavlara girmek için akredite bir fakülteden mezun olmak zorunlu hale geldi." dedi.

Güzoğlu, Fakülte'nin artık ÖSYM kılavuzunda “Akredite Tıp Fakültesi" olarak yer aldığını da dile getirdi.

 

“Akreditasyon eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim için önemli"

Akreditasyonun fakültenin eğitim kalitesini güvence altına almak ve sürekli gelişim anlayışını sürdürmek için önemli olduğunu vurgulayan Güzoğlu, “Çünkü akreditasyon bir kere alındı ve bitti değil... Biz yıllık olarak bu heyete raporlarımızı göndermeye devam edeceğiz, belirli aralıklarla fakülteyi ziyaret edecekler ve şartları hâlâ sağlayıp, sağlamadığımızı kontrol edecekler. Dolayısıyla eğitim kalitemizi belirli standartlara oturtup güvence altına aldık, sürekli olarak eğitim kalitemizi çağın gereklerine uygun olarak yeniliyoruz anlamına geliyor" diye konuştu.

DAÜ-MÜ ortak tıp programının Dünya Tıp Fakülteleri Listesinde yer aldığını ve birçok mezunun uluslararası alanda kariyerlerine devam ettiğini de dile getiren Güzoğlu, şunları söyledi:

“Ayrıca fakültemizin KKTC'de ilk uluslararası tıp akreditasyona sahip tıp programı ve Türkiye'de ilk akredite ortak tıp programı olmasının gururunu yaşıyoruz. Bu fakültemizin sadece bölgesel değil küresel düzeyde de rekabetçi bir eğitim kurumu olduğunu gösteriyor."

 

Akreditasyon süreci…

İlk mezunlarını verdikleri 2018 yılı itibarıyla akreditasyon sürecine başladıklarını söyleyen Güzoğlu, uzun ve titiz bir çalışma gerektirdiği için pandeminin de araya girmesiyle sürecin uzadığını anlattı. Akreditasyon yolunda öğrenciler ve hocalarıyla birlikte özveriyle çalıştıklarını söyleyen Güzoğlu, TEPDAD tarafından yürütülen süreçte, eğitim programları, akademik ve idari kadrolarının, öğrenci destek hizmetlerinin ve klinik uygulamalarının detaylı şekilde incelendiğini kaydetti.

Güzoğlu, akreditasyon için öncelikle dokuz ana başlıktan oluşan bir değerlendirme raporu sunduklarını, raporun incelenerek kendilerine bazı revizyonlar önerildiğini, bu önerileri titizlikle yerine getirdiklerini anlattı. Ön değerlendirme raporunun onaylanmasının ardından ziyaret basamağına geçildiğini söyleyen Güzoğlu, şunları ifade etti:

“Geçen haftalarda TEPDAD heyeti fakülteyi ziyaret etti, tüm akademik kadroyu eğitim programlarını, öğrenci destek hizmetlerini titizlikle inceledi ve raporda yazılanların tutarlı olduğunu tespit ederek belgeledi. Bunun üzerine UTEAK oy birliği ile programımızın akredite olmasını kararlaştırdı."

Akreditasyon sürecinin kendilerine çok şey kazandırdığını belirten Güzoğlu, “Eğitimin sadece sınıf içi derslerden ibaret olmadığını, öğrenci destek hizmetleri, klinik uygulamalar ve mezuniyet sonrası takibin de büyük önem taşıdığını bir kez daha gördük" dedi.

 

Dersler... Program

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu, öğrencilerin üç sene DAÜ'de klinik öncesi dersler aldığını, daha sonraki üç yılda ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı hastanelerde klinik eğitim görerek oradaki olanaklardan yararlandıklarını ve çok fazla hastayla birebir etkileşim içerisinde olduklarını anlattı.

Fakülte programının temel bilimleri ve klinik dersleri öğretmekle sınırlı olmadığını vurgulayan Güzoğlu, öğrencilere liderlik becerileri kazandırmak, hasta merkezli sağlık hizmeti sunmak, hastalarla etkili iletişim kurmak, meslekler arası iş birliği becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak gibi birçok yetkinliği kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Güzoğlu, bilimsel araştırmaları teşvik ettiklerini, daha ilk yıldan itibaren öğrencilerin araştırma projelerine dahil olduğunu belirterek, sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini de kaydetti. Güzoğlu, öğrencilerinin toplum sağlığı ve dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi projelerde aktif görev aldığını söyledi. Güzoğlu ayrıca, ikinci sınıftan itibaren öğrencilerin hastalarla hem kendi kliniklerinde hem de Gazimağusa Devlet Hastanesi'nde karşılaşmasını sağladıklarına da dikkat çekti. Güzoğlu, “Sadece iyi doktorlar değil, topluma duyarlı hekimler yetiştirmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu.

 

Öğrenciler… Mezunlar… 23 ülkeden 230 mezun

Şimdiye kadar 230 civarında mezun verildiğini, mezunların yüzde 30'unun KKTC'den, yüzde 20'sinin Türkiye'den ve yüzde 50'sinin de uluslararası öğrencilerden oluştuğunu belirten Güzoğlu, halihazırda 23 farklı ülkeden mezunları bulunduğunu kaydetti.

Mezun takip sistemini geliştirmeye çalıştıklarını ancak ellerinde mezunlarıyla ilgili gerekli bilgilerin olduğunu anlatan Güzoğlu, hem Kıbrıs'a gelip çeşitli branşlarda çalışan hem de yurt dışında büyük başarılar elde eden mezunları bulunduğunu ve kendileriyle iletişim içerisinde olduklarını vurguladı.

 

Hedefler…

Fakültenin hedeflerinden de bahseden Güzoğlu, yüksek lisans, doktora ve master programı açmayı, uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi, öğrenci değişim programlarını ve bilimsel araştırmaları artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

DAÜ Web Siteleri